Eğitim Kurumlarında Kriz Dönemlerinde Marka Yönetimi

Tüm dünyanın pandemi gibi çok zorlu bir süreçten geçtiği günümüzde tüm sektörde olduğu gibi eğitim sektöründe de zor günler yaşanmakta. Bu zorluklar öğrencilere ulaşım, yüz yüze eğitimin artık nerede ise imkansız hale gelmesi ve tabi ki özel kurumlarda tüm eğitim çalışmaları sonunda elde edilen ekonomik girdide yaşanan düşüşler.

Bu dönemde ülkemizdeki pek çok özel öğretim kurumu maalesef ki ekonomik olarak zor günler geçirmekte hatta iflasın eşiğine gelmiş bulunmaktadır. İşte bu zorlu dönemde tüm sektörlerde olduğu gibi özel öğretim kurumlarında da yara almadan en az badire ile bu dönemi aşmak ve kurumun marka değerine zarar vermemek en kritik noktalardan biridir.

Çünkü marka değeri belki de bir kurumun en değerli hazinesidir. Bir marka ve bir marka değeri yaratmak çok uzun soluklu, titiz ve zahmetli bir yolculuktur. Tüm bu zorlu süreç sonunda ortaya çıkan markayı zedelememek, onun itibarını korumak üzerinde en fazla durulması gereken hassas noktalardan biridir.

Bu zor dönemden geçerken marka değerini korumak isteyen her eğitim kurumu mutlaka durum tespit analizi yapmalı; rakiplerini iyi takip etmeli; değişen koşullarda ki veli beklentilerini iyi analiz edebilmeli;

Velilerindeki ekonomik ve sosyal değişiklikleri iyi okumalı; online eğitim sürecindeki öğrenci ihtiyaçlarını fark ederek bunlara cevap verme ve çözüm üretme yolunu tercih etmeli, her zamankinden daha fazla öğrenci takibine önem vermeli;

Marka bilinirliklerini sürdürmeye gayret etmeli; kazanılmış ve kuruma bağlı veli kitlesini kaybetmeyecek alternatifler üretebilmeli; kurumun eğitim kalitesinin garantisi olan öğretmen ve yöneticilerini her zamankinden daha fazla sahiplenmeli ve onları asla kaybetme yolunu tercih etmemelidir.

Göz önünde bulundurulması gereken bir diğer nokta ise salgın bitse dahi eğitimde teknolojinin yerinin düne göre çok daha fazla olacağı, bundan sonra yapılacak pek çok eğitim çalışmasında online uygulamalara devam edileceği gerçeğidir. İşte bu sebepten dolayı da konumlanmasını buna göre oluşturmalıdır.

Bu dönemde fiyatlandırma da marka değerini korumada ki önemli faktörlerden biridir. Rekabete dayalı bir fiyat politikası gütmek, yakın ve uzak rakiplerin analizini doğru yapabilmek, kendi hedef kitlesi doğrultusunda öğrenciye ve topluma kattığı değerin ne olduğuna doğru karar vermek ve rekabet analizi sonucunda ücret politikasının belirlenmesi doğru bir yaklaşım olacaktır. Tabi bu arada tüm dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik gelişmeler ile tüketici takdiri de göz ardı edilmemelidir.

Paydaşlarla sağlıklı, güven oluşturan, etik değerlere saygılı, markanın gücünü gösteren bir iletişimin sürdürülmesi, kısa sürede değişen bu olumsuz koşullar içerisinde veli ve öğrenci ihtiyaçlarına hassas, duyarlı çözümler üretilmesi, toplum yararına yapılan çalışmaların sürdürülmesi de üzerinde durulması gereken diğer noktalardır.

Bunun yanı sıra kurumun yıllar boyu edinmiş olduğu sosyal ve kültürel kapital harekete geçirilmeli. Markayı hatırlatacak haber, duyuru, sözel iletişimler ve güçlü bir halkla ilişkiler ile markaya yönelik olumlu tutum ve yaklaşımların sürdürülmesi sağlanmalıdır.

Unutulmaması gereken en önemli gerçek, kriz döneminin elbette atlatılacağı ancak kurumun marka değerinde oluşan olumsuz bir değişikliğin yıllar boyu kurumu olumsuz yönde etkileyeceği ve belki de kurumun o eski marka değerine bir daha hiç ulaşamayacağı gerçeğidir.

Kurumunuzla ilgili danışmanlık talepleriniz için aysegulark1@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.