Sınav Kaygısına Ne Sebep Olur

Sınav Kaygısına Ne Sebep Olur

Çocuklarımızın yoğun bir şekilde sınavlara hazırlandığı şu günlerde onların en fazla yakındıkları konulardan biri de sınav kaygısıdır. O kadar çok ” çok çalıştım ama sınav esnasında her şey aklımdan uçtu” ya da “ sınavda o kadar çok ellerim titredi ki kalemi bile zor tutum” şeklindeki söylemlere rastlarız ki. Çünkü biz doğduğumuz günden beri yaşamız içerisinde ya bizzat kendimiz yaşayarak ya da çevremizi gözlemleyerek pek çok şey öğreniriz. Bu öğrenmelere bağlı olarak da duygu, düşünce ve davranışlarımız şekillenir.

İşte bu öğrenmeler esnasında bazen de yanlışları doğru kabul eder ve sorgulamadan öyle olduğuna inanırız. Çünkü bu düşünceler bize tanıdıktır ve insanoğlu olarak tanıdık gelen düşünceleri tercih etme eğilimindeyizdir.   İşte yaptığımız bu bilişsel çarpıtmalar çoğu zaman bizi olumsuz etkiler hatta kimi zaman işlevselliğimizi bozar ve bize zor anlar yaşatır.

Bazen yaptığımız bir hatayı ya da yaşadığımız bir olumsuzluğu genelleriz. Sanki her şeyi yanlış yapıyor ya da bundan sonra her şey kötü olacakmış gibi olumsuz olarak yorumlarız.

Bazen de yaptığımız bir hatadan kendimizi sorumlu tutar ve kendimizi olumsuz olarak niteleyerek etiketleriz. Bir hata yaptığımızda ya da kötü bir not aldığımızda kendimizi “başarısız, beceriksiz ya da aptal” olarak etiketleriz.

Kimi zaman da başarılarımızı, yaptığımız güzel işleri görmezden gelir, onları küçümseriz. Genellikle başardıklarımıza değil de başaramadıklarımıza odaklanırız.

Zaman zaman da bir olumsuzluğu dünyanın sonu gibi yorumlarız. Aldığımız düşük bir notu ya da başarısız olduğumuz bir konuyu bir daha hiç başarılı olamayacağımız, hayatımızın bundan sonra perişan olacağı gibi felaketleştiririz.

Çoğunlukla olaylara ya hep, ya hiç diye bakarız. Sanki ortası yokmuş gibi. Ya sınavdan 10 alacağız ya da daha düşük bir not alırsak asla başarılı değilmişiz gibi algılarız kendimizi.

Kimi zaman bir sınava girmeden ya da bir işe başlamadan sonucunu kestiririz. Adeta fal bakarız. Sonucun olumsuz olacağını ya da başarısız olacağımızı düşünürüz bütün motivasyonumuz yerini kaygıya bırakır.

Bazen karşımızdaki kişinin zihnini okumaya çalışırız. Bizim hakkımızda neler düşündüğünü belirlemeye gayret ederiz ama nedense bunu hep “benim hakkımda olumsuz şeyler düşünecek” mantığı ile yaparız ve böyle çıkarımlarda bulunuruz.

Olumlu şeyleri yok sayar, olumsuza odaklanırız. Olayları kişiselleştirir, kendimizle hiç ilgisi olmayan konuları kendimize mal eder sonra da bundan mutsuz oluruz. Halbuki konunun bizle hiç ilgisi yoktur.

Belki de hayatımızı en çok zora soktuğumuzda “–meli, -malı” ifadeleriyle kendimizi zorunlu hissettiğimiz olaylardır.  Nasıl davranmamız gerektiği konusunda ki sabit fikirlerimizin olmasıdır.

Dar bakış açısına sahip olmamız ve her şeyin her zaman olumsuz yönünü görmemizde yapmış olduğumuz bilişsel çarpıtmalarımızdan en önemlilerindendir.

İşte bunlara bağlı olarak da çoğunlukla kaygımız yükselir bildiklerimizi bile unuturuz. Bazen de başarısız olacağımızdan korktuğumuz için yapmamız gerekenleri yapmak istemez kaçma ve kaçınma davranışları sergileriz.

Ancak bilmemiz gereken tüm bunların bir bilişsel çarpıtma olduğu ve beynimizin bizi yanılttığıdır. Burada sağlıklı düşünce yapısı oluşturmamız, başladığımız işi yarım bırakmadan istikrarlı bir şekilde sürdürmemiz, başaracağımıza inanmamız, kendimizi hiç kimse ile kıyaslamamız sınavlara hazırlandığınız şu yoğun günlerde yapacağımız en doğru strateji olacaktır.

Sınavlar hayatımızda çok önemli yer tutmasına rağmen şunu bilmelisiniz ki asla hayat başarımızı belirlemez. Hayat başarımızı belirleyen sistemli çalışmak, sorumluluk sahibi olmak, dürüst ve ilkeli olmak gibi  özelliklerimizdir.

Emeklerinizin karşılığını alacağınız, başarılı çalışmalar yapmanız dileğiyle.

Sorularınız ve danışmanlık talepleriniz için aysegulark1@gmail.com web adresimden bana ulaşabilirsiniz.