Evrensel Değerler ve Toplumsal Düzen

Evrensel Değerler ve Toplumsal Düzen

Bu yazıyı yazmama bir facebook grubunda yapılan paylaşım sebep oldu. O postu okuduktan sonra bu yazıyı yazmamın mesleğime ve insanlığa borcum olduğuna kanaat getirdim.

Postta bahsedilen olay kalabalık bir belediye otobüsüne binen elinde bastonu olan yaşlı bir amca için kendi de ayakta olan 50-55 yaşlarında ki bir hanımın, 10-12 yaşlarında oturan  bir çocuktan gayet uygun bir dille bu yaşlı amcaya yer vermesini rica etmesi üzerine çocuğun annesinin hiçbir şekilde çocuğunu kaldıramayacaklarını söylemesi ile çıkan tartışma konusunda idi. Hanımefendi bu olayı facebook grubunda paylaşıyordu. Bazı okuyucular hanımefendinin tutumunu onaylarken bazı okuyucular bir yaşlıya yer vermeyi geleneksel, dayatmacı bir tutum olarak tanımlıyorlardı.

Ben bu postu okuduğumda çok üzüldüm çünkü saygı ve nezaket bir değerdir. İnsan olmanın en temel değeri. Siz hiç orman da birbirine saygı gösteren bir aslan gördünüz mü? Ya da bir ayı? Çünkü bu özellikler sadece insanoğluna bahşedilmiş akıl ile mümkündür. İnsanı insan yapan, insanı hayvandan ayıran en temel özellikler.

Değerler, insanı diğer canlılardan ayırdığı gibi aynı zaman da toplumun  birlikte düzen içerisinde yaşamasını da sağlar. Çünkü değerler sayesinde insanlar birbirini sevmeyi, saygı duymayı, dayanışmayı, paylaşmayı öğrenirler. Değerler aile yuvasında öğrenilir. Çocuk  ailesinde günlük hayatın içerisinde aile bireylerinin hem kendi aralarında hem de ailenin toplumla olan iletişiminde  bunları gözlemleyerek öğrenir.  Bunların asıl kazanılması gereken yer ailedir. Okulda da her ne kadar bu değerler çocuklara kazandırılmaya çalışılsa da eğer bu değerler aile de desteklenmiyorsa içselleşmesi pek mümkün olmamaktadır.

Değerlere, toplumun dayatması diye bakamayız. Bu bakış açısı çok sığ bir bakış açısıdır. Çünkü değeler medeniyetin göstergesi olduğu gibi toplumsal yaşamı da düzenler. Bireyler sevgi, saygı, nezaket, paylaşma, yardımlaşma değerleriyle toplumda düzen içerisinde ve güven de yaşarlar. Düşünsenize sevgi ve saygının toplumda tümden yok olduğunu. Böyle bir düzende yaşamak asla mümkün olmayacaktır. Herkesin her şeye hakkı olduğunu düşünmesi ve her şeye sahip olma isteği ile toplumda hareket etmesi nasıl bir kaotik ortam yaratacaktır.

Maalesef ki ülkemizde değerlerimiz çok fazlası ile erozyona uğramış durumda. Eski zamanlar da ki saygı, hoşgörü, paylaşma ve dayanışma maalesef ki günümüzde yok. Ancak değerlerimize sahip çıkmazsak yarınlarımız maalesef ki daha da karanlık olacak.

Otobüste yerinden kalmamasını talep eden bir anne ile büyüyen  bir çocuk bastonu ile ayakta durmakta zorlanan yaşlı bir amcanın ne kadar zor ayakta durduğunu hiç anlamayacak, onunla hiç empati kuramayacak. Onun bu olaydan öğrendiği o,  oturma hakkına sahiptir 80 yaşında bastonlu bir amca ayakta dursa bile. Böyle yetişen bir çocuğun ileri ki yıllarda düşük not veren öğretmenini dövmesi, istediği ilacı yazmadığı için gittiği doktoru bıçaklaması, yemeği tuzlu yaptığı için eşini öldürmesi sizce tesadüf müdür?  Her birin de o haklıdır. Onun bunları yapması için hep bir neden vardır ve hep diğer kişiler suçludur. Ama işin özüne baktığımız da altta yatanın sevgiyi, saygıyı öğrenmemiş, empati yeteneği gelişmemiş yoz bir kimlik olduğudur.

Emek harcamamasına rağmen her şeye hakkı olduğunu düşünen, sırasını beklemek yerine öne geçmeyi uyanıklık kabul eden, başkasının hakkına el uzatmakta beis görmeyen bireylerin yaşadığı bir toplumda hak, hukuk ve adalet olabilir mi, böyle bir toplum da barış içerisinde yaşanabilir mi?

Değerler dayatma ile kazanılamaz zaten dayatma ile değerlerin içselleşmesi de mümkün değildir. Değerler aile yaşantısı içerisinde kazanılır. Ne tahsille, ne para ile elde edilir ya da değişikliğe uğrar. Böyle durumlarda oluşan değişiklikler sadece göstermeliktir. En ufak bir olumsuzlukta kişinin gerçek yüzü ortaya çıkar. Bazen günlük hayatta görürsünüz,  yüksek tahsilli, para ve mevki sahibi biri en ufak bir tartışma da saygısız, küstah birine dönüşür. Ya da son model arabasıyla elinde son model telefonuyla trafikte emniyet şeridinde gitmeyi kendine hak görür veya trafikte bir anda insanların canını hiçe sayan bir trafik magandasına dönüşüverir.

Eğer bir ülkede barış içerisinde yaşamak istiyorsak sevgi, saygı, nezaket gibi toplumda düzen ve birlikte yaşamda ahenk sağlayan değerlerimize sahip çıkmak zorundayız. Onları geçmiş jenarasyonun bir dayatması olarak değerlendiren sığ bakış açısından kurtulalım. Saygı sadece yer vermekle sağlanmaz ama çocuk yorgundu gibi akılcı hale getirmeye çalışmayalım. Saygı gerek yer vermekle öğrenilir gerekse o amcanın ayakta nasıl durduğunu anlamakla. Belki o gün o çocuk gerçekten çok yorgundu. Ancak o otobüste o amcaya yer verebilecek en az daha on genç vardı. Hepsi mi yorgun ya da hasta idi. Anlayacağınız bu yapılan sadece nezaketsizliğe bir bahane yaratabilmektir.

Saygı ve nezaket medeniliğin en büyük göstergesidir. Belki aranızda İsveç, Norveç ya da Japonya’yı ziyaret edenleriniz olmuştur. Gittiğimizde hayran olduğumuz medeni ülkeler. Burada teknoloji, fabrikalar vs. gibi bir medeniyetten bahsetmiyorum. Tüm onların oluşmasını sağlayan daha da alttaki çalışkanlık, disiplin, saygı ve nezaketten bahsediyorum. Orada da eminim insanlar yorgun oluyorlar ya da canları sıkkın oluyor ama trafikte emniyet şeridinde gitme saygısızlığını yapmıyorlar ya da otobüste bir yaşlıya yer vermeme nezaketsizliğini göstermiyorlar. Hatta bazı ülkelerde otobüslerde ön koltuklar yaşlı ve hamilelere ayrılır, o koltuklar boş olsa da,  insanlar ayakta dururlar ama o koltuklara oturmazlar.

Yani sözün özü son model arabalara binip, en son çıkan telefonları kullanarak medeni olunmuyor. İnsanlar sahip oldukları değerleriyle insan olup diğer canlılardan ayrılıyorlar. Eğer embati yeteneği gelişmiş, doğru iletişim kuran, hakkaniyetli, paylaşımcı, saygı ve nezaket kurallarına uyan bir toplumda yaşamak istiyorsak ailelerin çocuklarına sevgi, saygı, yardımlaşma ve paylaşma gibi evrensel değerleri  kazandırmaları bu işin temelidir.

Yaşamınızı saygı ve nezaketin olduğu huzurlu ortamlarda geçirmeniz dileklerimle.

Eğitim ve danışmanlık talepleriniz için aysegulark.com web sitem üzerinden benimle iletişim kurabilirsiniz.