Eğitim Kurumlarında Mobbing
Günümüzde tüm sektörlerde olduğu gibi maalesef Eğitim Kurumlarında da mobbing sıkça rastlanır bir eylem durumuna geldi.
Bu yazıyı hazırlamamda ki temel sebep bu konu hakkında kişilerin hem kendileri hem de çevrelerinde ki diğer kişiler bu olumsuz duruma maruz kaldıklarında ne yapmaları gerektiği hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak.
Mobbing yani psikolojik taciz, 2014 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından İşyerinde psikolojik taciz bilgilendirme rehberinde, “İşyerlerinde bir veya birden fazla kişi tarafından diğer kişi ya da kişilere yönelik gerçekleştirilen, belirli bir süre sistematik biçimde devam eden, yıldırma, pasifize etme veya işten uzaklaştırmayı amaçlayan; mağdur ya da mağdurların kişilik değerlerine, mesleki durumlarına, sosyal ilişkilerine veya sağlıklarına zarar veren kötü niyetli, kasıtlı, olumsuz tutum ve davranışlar bütünüdür” şeklinde tanımlanmıştır.
Ülkemizde bu konu üzerinde çok fazla araştırma olmamasına rağmen İngiltere de yapılan bir araştırmada çalışanların %53’ünün mobbing’e maruz kaldığı belirlenmiştir. Yine İsveç’teki bir başka çalışmaya göre ise yıl içerisinde gerçekleşen intiharların %15’inin sebebinin mobbing olduğu tespit edilmiştir. Sonuçlarının bu kadar ağır olduğu bir konuda hem çalışanların hem de işverenlerin çok dikkatli ve hassas olmaları kaçınılmaz bir gerekliliktir.
Çalışanların kendilerine veya diğer çalışanlara yapılan yapılan mobbingi fark edebilmeleri ve iş stresinden kaynaklanan ama kötü niyet gütmeyen diğer davranışlardan ayırabilmeleri çok önemlidir. Aynı şekilde işverenlerinde kendi işyerlerinde bu tür yeltenmeleri fark edip anında müdahale etmeleri büyük önem taşımaktadır.
Yapılan kötü davranışın yasalar karşısında mobbing olarak kabul edilebilmesi için 6 aydan daha uzun sürmesi, sistematik olması, çalışana psikolojik olarak tacizin söz konusu olması, kişinin özgüvenini olumsuz yönde etkilemesi gerekmektedir.
Mobbing de kişinin yaptığı her şey izlenir ya da izlendiği izlenimi verilir. Kişi ile iletişim kesilir, kendisi yokmuş gibi davranılır. İşi ile ilgili alınan kararlardan ya hiç haberi olmaz ya da en geç haberi olan kişi olur ve bu konuda da kendisi suçlanır İşi ile ilgili getirdiği tüm öneriler doğruluğu, yanlışlığı değerlendirilmeden reddedilir.
Kişi taciz edilerek kontrol dışında davranması için adeta kışkırtılır. Konuşma tarzı, mimikleri, giyim tarzı sürekli olarak eleştirilir, hatta dalga geçilir. . Kişi sürekli olarak eleştirilir ve küçümsenir. Kişi ile ilgili söylentiler çıkarılır. Fısıltı gazetesi çalışır.
Yetkileri sınırlandırılır. Ama iş yükü arttırılır. İşi ile ilgili sorduğu sözlü ya da yazılı hiçbir soruya doğru ve zamanında yanıt verilmez ya da hiç yanıt verilmez. Yeteneklerinin çok altında işler verilir. Kendisi ile aynı statüde aynı işi yapan kişilere göre daha düşük ücret verilir. İşe geliş-gidiş saatleri kontrol edilir.
Tüm bunları yaşayan bireyde kalp çarpıntısı, tansiyon, uyku bozuklukları, baş ve boyun ağrıları, aşırı gerginlik ve öfke patlamaları yaşanmaya başlar. Kişide tükenmişlik ve depresyon baş gösterir.
Egzema benzeri deri sorunları, mide de yanma veya ülser, kilo kaybı ya da kilo alma sorunları karşımıza çıkmaya başlar. El ve ayaklarda titreme, kalp çarpıntısı, nefes alamama hatta kalp krizi yaşanabilir. Unutkanlık ve konsantrasyon problemleri yoğunlaşır. İlişki sorunları ve cinsel işlev bozuklukları görülmeye başlanır. Kişi daha sık hasta olur ve daha fazla rapor kullanmaya başlar
Genellikle mobbinge maruz kalanlar işini çok iyi hatta mükemmel yapan, ilkeli, dürüst, çalışma arkadaşları tarafından sevilen, güvenilir, kurum bağlılığı güçlü olan kişilerdir. Pek çok özelliği mobbing uygulayan kişinin çok üzerindedir.
Mobbing uygulayan kişiler ise genellikle dürüst olmayan, zayıf kişilikli, itibarını yükseltme ihtiyacında olan, övgüye aşırı düşkün, güçten hoşlanan ve gücü başkalarını ezmek için kullanan, suçlayıcı ve yargılayıcı kişilerdir.
Ekip üyeleriyle dürüst ve ilkeli açık iletişim kuramadıkları ve onları motive edip çalışmaya konsantre edemedikleri için bunu güçle yaptırmaya çalışan, aslında korkak ve bencil kimliklerdir. Şişkin bir egoları vardır. Duygusal Zekaları düşüktür.
Mobbing genellikle güvensizlik sebebiyle kapalı kapı politikası neticesinde ortaya çıkar. Bireysel başarısızlık, suçlu arama, dedikodu ile beslenir. Çatışma çözme yetersizliği, kıskançlık, iletişimin yetersizliği, empati kuramamak mobbingin artmasına sebep olur. Kurum içerisinde korku kültürünün hakim olması, etik değerlere gerekli özenin gösterilmemesi, dedikodunun yaygın olması mobbingin yaygınlaşmasına fırsat verir.
Mobbingi sadece üstler, astta uygulamaz, aynı hiyerarşik kademede olanlarda birbirlerine mobing uygulayabilmektedirler. Çok nadir olarak görülmekle birlikte bazen astlarda üstlerine mobbing uygulayabilmektedirler.
Mobinge maruz kalan kişilerin özgüveni zarar görür. Kendi yetkinlikleri konusunda kuşku duymaya başlar. Kendini huzursuz, kaygılı hissetmeye başlar. Buna bağlı olarak diğer kişilerle iletişim kurmak istemez ve yalnız kalmayı tercih eder.
Tacizin altında kişinin toplumsal itibarına zarar vermek ve bu sayede kişinin işten ayrılmasının sağlanması amaçlanmaktadır. Bazen bu yeni gelen yöneticinin kendi ekibini kurmak istemesi sebebiyle olabildiği gibi bazen eski personelin maaşlarının yüksek olması sebebiyle daha düşük ücretli yeni personel almak ve kişinin istifasını sağlatarak tazminat vb. özlük haklarından vazgeçmesini sağlayarak kuruma ekonomik katkı sağlamak amacıyla da yapılabilmektedir.
Sebebi her ne olursa olsun kişiye çok fazla zarar veren, rapor alma, iş motivasyonunun düşmesi gibi dolaylı olarak kuruma da zarar veren bu uygulamaya maruz kalan kişinin, öncelikle kendisine bu yıldırma politikasını uygulayan kişi ile yüz yüze konuşarak bu uygulamadan rahatsız olduğunu dile getirmesi çok önemlidir.
Buna rağmen bu uygulamaların devam etmesi durumunda konuyu iş yerindeki yakın arkadaşlarıyla paylaşması ve konu hakkında onlarında gözlemci olmasını sağlayarak bilgi sahibi olmalarını sağlamak büyük önem taşımaktadır. Böylece konu hakkında gerektiğinde tanıklık yapabilecek kişiler sağlamış olursunuz.
Konuyu kurum yetkilileriyle konuşun, onlardan yardım isteyin. Sizden yapmanızı istedikleri her şeyi yazılı iletmelerini isteyin ve tüm bu dokümanları saklayın. Bu sayede ileri de mahkemeye başvurmanız gerektiğinde size verilen bu anlamsız görev ve emirlerin elinizde bulunması elinizi güçlendirecektir. Ayrıca sizin rahatsız olmanıza sebep olan her tür her tür mail, sms’i mutlaka kayıt altına alın.
İhtiyaç hissediyorsanız hem beden sağlığınız hem de psikolojik olarak destek alın ve bunların mutlaka belgelerini alarak elinizde bulundurun. Çünkü elinizde ne kadar çok delil olursa sizin mobbingi mahkemede ispatlama şansınız yükselecektir.
Mobbinge maruz kalanlar Cimer’e, Alo 170’e, İl ve İlçe İnsan Hakları Kurullarına, Anayasa Mahkemesine, Türkiye İnsan Hakları Kurumuna, Kamu Görevlileri Etik Kuruluna, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvuruda bulunabilirler.
Mobbing adli bir suçtur. Bu sebepten dolayı mobbing uygulayanlar, mobbingin ispatlanması durumunda manevi tazminat ödemek durumunda kalırlar. Mobbing sebebiyle işinden istifa edenler maddi kayıplarını da talep edebilmektedirler. Ancak mobbingin kanıtlanması oldukça güç olduğu için mahkemeye başvurup tazminat talebinde bulunacak kişinin elinde mümkün olduğunca fazla delil olması ve bunu tanıklarla ispat etmesi önemli olmaktadır.
Mobbingle hiç tanışmayacağız, keyifli ve verimli ortamlarda çalışmanız dileğiyle.
Danışmanlık ve Eğitim talepleriniz için aysegulark1@gmail.com mail adresimden benimle iletişime geçebilirsiniz.