Çocuklarda Okul Reddi

Çocuklarda Okul Reddi

Okulların açıldığı şu günlerde anne-babalar çocuklarında okula gitmek istememe, okula gitmekten kaçınma davranışlarıyla karşılaşabilmektedirler. Özellikle ilk defa okula başlayan çocukların okula gitme konusunda isteksiz olması, okula gitmekten kaygı duyması son derece normaldir.  Ancak bu durumun uzaması, okula gitmeyi redetmesi,  normalde sağlıklı iken okula gideceği saatlerde karın ağrısı, baş ağrısı, kusma, uyku bölünmeleri gibi şikayetlerin gündeme gelmesi konunun ciddi olduğunu ve altında yatan sebeplerin araştırılması gerektiğini bize göstermektedir.

Okul reddi olarak tanımladığımız bu durum, çocuğun takvim yaşı okula gitmeye uygun olmasına rağmen çocuğun farklı sebeplerden dolayı okula gitmeyi reddetmesi durumudur.

Okul reddinde çocuğu suçlamak, başkalarıyla kıyaslamak, okula gitmediği için ona öfke duymak, okula gitmesi için çocuğu zorlamak bu sorunun çözümünde etkili değildir. Aksine bu problemin daha da derinleşmesine ve çocuğun gereksiz yere yıpranmasına sebep olmaktadır.

Bu tür durumda yapılacak en doğru şey altta yatan nedeni bulmaktır. Okul reddi çocuğun kendisinden kaynaklandığı gibi ailesinden ya da okuldan da kaynaklanabilir. Çocuğun doğduğu gün itibariyle annesiyle ve diğer aile üyeleriyle güvenli bağlanma kuramamış olması buradaki en büyük sebeplerden biridir. Çocuğun sevilmediğini düşünmesi, terk edileceğine inanması, zaman zaman yetişkinlerden zarar gördüğü için burada da öğretmenlerinden zarar göreceğini düşünmesi okula gitmeyi reddetmede çok etkilidir. Yine çocuğun koruyucu ailede büyümüş olması her tür ihtiyacının başkaları tarafından karşılanması çocuğun öz bakımı becerilerine sahip olmaması, kendini yetersiz ve aciz hissetmesi onun okula gitmek istememesine sebep olabilmektedir. Çocuğun çok fazla sosyal ortamlarda bulunmaması sebebiyle çocuğun diğer çocuk ve yetişkinlerden çekinmesi hatta sosyal fobiye sebep olması da okul reddinde etkilidir.

Okul reddinde çocuk kadar ailelerde etkili olabilmektedir. Çocuğun okula gitmeye, anneden ayrılmaya hazır olmasına rağmen annenin duygusal olarak çocuktan ayrılmaya hazır olmaması da sık karşılaştığımız durumlardandır. Özellikle küçük yaş gruplarında anaokuluna ilk defa başlayan çocuklarını çok küçük ve savunmasız gören anneler çocuklarının anaokulunda zarar göreceğini düşünerek, bu duygularını gerek sözel, gerekse jest ve mimikleriyle çocuklarına aktarabilmektedirler. Anne ne kadar çocuğunun okula başlamasını istiyor görünse de altta okulda zarar göreceği konusunda kaygı duyuyor olması veya çocuğu okula gidince kendisinden uzaklaşacağını düşünüyor olması, annenin çocuğundan kopuşunu zorlaştırmaktadır. Hatta bu durum kimi zamanlarda “ babası okula gitmesini istiyor ama ben istemiyorum. İnşallah alışamaz da bu yıl okula göndermeyiz” tarzında ki söylemlerle karşımıza çıkabilmektedir.

Okul reddi sadece okula yeni başlayan çocuklarda karşılaştığımız bir durum değildir. Çocuğun aile yapısında yaşanan olumsuzluklar, uzun süre devam eden sağlık sorunları, yer değiştirmeler, okulda arkadaşları ya da öğretmenleri ile ilgili yaşanan olumsuz bir durum okul reddine sebep olabilmektedir.

Çocuğun okulda zorbalığa uğruyor olması okul reddinde etkili olabilmektedir. Yine çocuğun öğretmenlerinden ya da okulda ki diğer çalışanlardan çekiniyor olması da okul reddine sebep olabilmektedir.

Özellikle okul reddi yaşayan küçük çocuklarda duygu ve düşüncelerini anlatacak kelime haznesine sahip olmamaları sebebiyle resim çizdirmek, kuklalarla dramatizasyon yapmak, birlikte oyunlar oynamak altta yatan sebebi bulmakta faydalanılabilecek tekniklerdir.

Görmezden gelinen ya da tedavi edilmeyen okul reddi çocuklarda akademik başarısızlık, sınav kaygısı, sosyal uzaklaşma, aile içinde sürtüşmelerin artması gibi olumsuz durumlara sebep olabilmektedir. Bundan dolayı okul reddi yaşayan çocukların ailelerinin sabırlı ve sakin bir şekilde bu durumu karşılaması ve bu sorunun çözümünde bir uzmandan profesyonel destek almaları doğru olacaktır.

Okul reddi yaşayan çocuğun, okula gitmek istemediğinde evde kalmasını sağlamak doğru bir yaklaşım değildir. Çünkü çocuk okula gitmedikçe bu problem daha da derinleşecektir. Bunun için bu tür bir problem yaşayan çocuğun evde kalmasını sağlamak yerine onunla birlikte okula gitmek, onu bekleyeceğiniz konusunda onunla konuşmak daha doğru olacaktır.

Kısa süreler için bile olsa her gün düzenli okula gitmek, okul bahçesinde,  koridorlarda çocukla birlikte zaman geçirmek, onunla birlikte sınıfa girmek, onun görebileceği bir yerde sınıfta bulunmak, okulda geçirilecek zamanı kademeli olarak uzatmak okul reddinin aşılmasında kolaylaştırıcı olacaktır.

İlk günlerde okulda geçirilecek süreyi kısa tutmak, kademeli olarak uzatmak doğru bir yaklaşımdır. Eğer sınıfa girmekte zorlanıyorsa onunla birlikte sınıfa girmek, birkaç gün sonra sınıfta ondan daha uzak bir noktaya oturmak, burada yol kat ettikten sonra  kapı açıkken kapının dışında onu beklemek sonra kapı kapalıyken onu  kapının dışında beklemek, daha sonra bahçe de onu beklemek ve teneffüslerde sizi görmesini sağlamak, bir sonra ki basamakta birlikte belirleyeceğiniz bir ya da iki teneffüste onunla bahçede birlikte olmak, ardından onu okula getirmek ve çıkışta okuldan almak şeklinde kademeli bir geçiş bu zorlu süreci daha kolay atlatmanızı sağlayacaktır.

Bu süreçte çocuğa onu anladığınızı ifade etmek, onu desteklemek için yanında ya da yakının da olacağınızı söylemek çocuğun güven duymasını sağlarken çocuğun okulda onore edilmesi, yaptığı çalışmalardan övgü ile söz edilmesi, onun kendisine güven duymasını sağlayacak ve süreci kolaylaştıracaktır.

Çocuklarınızın eğitim hayatının keyifli ve verimli geçmesi dileklerimle.

Eğitim ve Danışmanlık taleplerinizde aysegulark.com web sitem üzerinden benimle iletişime geçebilirsiniz.