Çocuklarda Ayrılık Kaygısı ve Okula Başlangıç
Bebekler 7. aydan itibaren annelerinden ya da bakım veren kişiden ayrıldıklarında veya bir yabancı ile karşılaştıklarında bu durumdan korkup ağlayabilmektedirler. Bu durum çocuğun normAal gelişimi içerisinde gördüğümüz oldukça olağan bir durumdur. Çocuk 3-4 yaşına gelinceye kadar da farklı zamanlarda yaşanan deneyimlerle anneden ayrılmayı ve bir yabancı ile karşılaştığında korkmadan tepki vermeyi öğrenir.
Ancak bazı çocuklarda bu kaygı düzeyi diğer çocuklara göre daha yoğun olabilmektedir. Bu çocuklar terk edilebileceklerini, annelerini bir daha hiç göremeyeceklerini, ya da annelerinden uzak kaldıklarında onların başına kötü bir şey geleceğini düşünerek daha yoğun kaygı duyabilirler.
Annelerinden uzak olduklarında ya da onları göremedikleri durumlarda çok heyecanlanıp, ağlamaya başlayabilirler. Diğer çocuklarla iletişim kurmak istemezler veya onların oyunlarına dahil olmazlar. Her hangi bir etkinliğe konsantre olamaz, daha fazla içlerine dönüp bir kenarda kalmayı tercih edebilirler.
Bu sorunu daha yoğun yaşayan çocuklar annelerinden ayrılmaya hiç katlanamazlar evin içerisinde bile anneleriyle birlikte hareket ederler. Annelerini göremedikleri mekanlar da kalmak istemezler ve defalarca annelerinin bulunduğu mekana gelip annelerini kontrol ederler. Bu çocuklar çoğunlukla uykuya zor dalarlar ve uyku sırasında kendi yataklarında, kendi odalarında yatmayı reddederler.
Bu çocuklar genellikle ebeveynlerine bağımlı, sürekli ilgi talep eden çocuklardır. Ancak bu çocukların ailelerine baktığımızda da ailenin çok fazla koruyucu bir yapıda olduğu, her şeyi çocuk adına yaptığı ya da düşündüğü bir tavır sergilediklerini görmekteyiz. Yani oluşan bu bağlanma çift taraflı ve çokta sağlıklı olmayan bir bağlanmadır. Burada çocuk bir birey olmayı becerememiş ve annesinden ayrı kaldığında kendi başına ihtiyaçlarını gideremeyecek durumdadır.
Çocuğun anne babasına güven duyması, onu terk etmeyeceklerini bilmesi bu kaygının aşılmasında önemlidir. Annenin zaman zaman dışarı çıkması gerektiğinde çocuğa bunu söylemesi, onu konudan haberdar etmesi ne kadar süre dışarıda kalacağını çocukla paylaşması, çocuktan habersiz bir anda ortadan kaybolmaması çocuğun anneye güven duymasını sağlar.
Annenin söylemlerinde onu bırakıp gideceğini ifade etmesi, suçlayıcı ya da sevilmeyeceği ile ilgili sert söylemlerde bulunması çocukta terk edilme kaygısını daha da arttırır ve çocuğun anneye olan güvenini zedeler.
Bu çocukların ilkokula başlamadan önce mutlaka anaokulu deneyimi yaşamaları ilkokula daha kolay bir başlangıç yapmalarını sağlayacaktır. Çocukların anaokuluna başlamadan önce tuvalet, yemek yeme gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek yetkinlikte olması çocuğun daha güvenli bir şekilde anaokuluna başlamasını sağlayacaktır.
Kaygı düzeyi yüksek olan çocuklarda okula başladıkları ilk günlerde okula gitmek istememe, karın ağrısı, mide bulantısı şikayetlerinin görülmesi normaldir. Ailelerin paniklemeden sakin bir şekilde bu durumu karşılamaları önemlidir. Burada çocuğun bir sağlık sorunu olmadığından emin olunması sonucunda ailenin okulla birlikte hareket etmesi, onların profesyonelliklerine güvenerek, onların yönlendirmelerine göre bir tutum sergilemesi ve kademeli bir uyum programı ile bu süreci daha kolay atlatmaları mümkün olacaktır.
Anaokuluna başlangıç aşamasında nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini bir başka yazımda sizlerle daha detaylı olarak paylaşacağım.
Çocuklarınızla güven ilişkisi içinde keyifli günler geçirmeniz dileğiyle.
Danışmanlık talepleriniz ve sorularınız için aysegulark1@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.