Eğitim Yöneticilerinde Duygusal Dengenin Önemi
Kişinin değerleri, kişilik özellikleri, tutum ve davranışları bir iş yerindeki performansını doğrudan etkileyen faktörlerdir. Kişinin yaptığı işte başarılı olması o iş için gerekli becerilere sahip olması, duygusal denge, öz denetim ve öz yeterliliğiyle ile doğrudan ilgilidir.
Duygusal denge kişinin kendini tanıma ve yönetme becerisinin gelişmesiyle, kişinin duygularının farkında olmasıyla, kendisine saygısıyla, bağımsızlığıyla, kendini gerçekleştirme çabasıyla ilişkilidir.
Öz yeterlilik ve öz saygı duygusal dengenin en önemli ögeleridir. Eğitim yöneticisinin kendi güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olması, iletişiminde suçlayıcı ve sorgulayıcı bir tavır sergilememesi eğitim kadrosunun performansına ve okul iklimine olumlu katkı sağlamaktadır.
Tüm dünyada öz denetim ve duygusal denge kişilerin iş performanslarını ve çalışma ortamlarını etkileyen en önemli ögelerdir. Ancak diğer iş gruplarına kıyasla duygusal denge eğitim yöneticilerinin en gelişmiş kişilik özelliği olmak zorundadır. Çünkü bir eğitim yöneticisi gün içerisinde en küçük öğrencisinden yani 3 yaştan, onun büyükanne büyükbabasına kadar çok geniş bir yaş aralığındaki kişilerle iletişimde bulunurken öğretmen ve öğrenci gibi ihtiyaçları birbirinden oldukça farklı gruplarla verimli bir eğitim ortamı sunulmasında kilit rolü üstlenmektedir.
Bu kadar geniş bir yaş aralığında ve beklentileri birbirinden oldukça farklı bu kişilerin tüm ihtiyaçlarına duyarlı olmak, onlarla empati kurabilmek ve onların problemlerine çözüm üretmek durumundadır. Bunun yanı sıra iş stresinin yüksek olması ve iş yükü fazlalığı eğitim yöneticisini en fazla zorlayan ögelerdir. İşte bu işleyişte ahenk eğitim yöneticisinin kendi duygusal dünyasının dengede olmasıyla mümkündür. Aksi takdirde işler hem yönetici hem de öğrenci, öğretmen ve veliler için yorucu ve yıpratıcı olacaktır.
Eğitim yöneticisinin” Kendini Ayarlama” yani kişinin sosyal ortamlarda diğer kişilerle olan ilişkilerinde onlarda yarattığı izlenimi fark ederek davranışlarını düzenleme yeteneği de en az duygusal denge kadar önemlidir. Bu sayede kişi öğrenci, öğretmen ve velileriyle sıcak ve düzeyli bir ilişki kurabilmektedir. Aksi takdirde bu yeteneği gelişmemiş olan kişiler iletişimlerinde sorunlar yaşadıkları gibi yanlış anlaşılmaya da oldukça açıktırlar.
Kısacası eğitim yöneticisinin Duygusal Zekasının yüksek olması gerekir. Bu sayede stresle başa çıkabilir; değişimlere kolay uyum sağlayabilir, çevresiyle ve kendisiyle barışık bir duruş sergileyebilir. Tüm bunlarda okul iklimini olumlu yönde etkileyen önemli unsurlardır.
Verimli paylaşımlarda bulunacağınız kurumlarınızda keyifle çalışmanız dileğiyle.
Danışmanlık ve Eğitim talepleriniz için aysegulark1@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.